Petrol fiyatları cari açığı etkiliyor
Uzmanlar, 10 dolarlık bir fiyat artışı/azalışının, cari dengeyi GSYH’ye oranla 0,5 puan yukarı/aşağı çektiğini belirtiyorlar.
Merrill Lynch’in Ağustos ayı Fon Yöneticisi Araştırması, fon yöneticilerinin enflasyon endişelerinin son yedi yılın en düşük seviyesine indiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, banka-petrol mücadelesini açığa çıkaran araştırma, yatırımcıların, enerji alanında ‘uzun’ ya da ağırlıklı portföy pozisyonlarından vazgeçip, finans sektöründeki düşük ağırlıklı portföy pozisyonlarını düzeltmeye başladıklarını da gözler önüne seriyor.
“Pazarın petrol fiyatındaki düşüşe fazla tepki gösterdiği düşünülüyor, yatırımcıların ise enflasyonun artan maaşlar gibi ikincil etkilerini göz ardı ettiği görülüyor” diyen Merrill Lynch Avrupa Hisse Senedi Stratejileri Başkanı Karen Olney, ‘Enflasyon canavarının yenildiğinden emin olmak için, küresel büyümenin birkaç ay daha yavaşlaması gerekiyor’ yorumunu yapıyor.
Vadeli fiyatların gelecek on iki aylık dönemde 110 dolar civarında bir fiyata işaret ettiğini belirten Fortis Araştırma Bölümü yetkilileri ise, “Fiyatlar, küresel büyümenin yavaşlayacağı endişesiyle düşüyorsa, bu fiyatların daha aşağısını görmemiz mümkün olabilir. Bu durumda 90-100 aralığına oturmamız olasıdır. Buna karşılık, düşüş sadece spekülatif talebin geri çekilmesinden kaynaklanıyorsa, tekrar yükseliş eğiliminin hakim olduğunu ve bizi 110-120 dolar aralığına getirdiğini görebiliriz” ifadesini kullanıyor.
Petrol fiyatları
Petrol Sanayi Derneği (PETDER) Genel Sekreteri Dr. Erol Metin, “2005 yılında ortalama varil başına yaklaşık 54 ABD Doları, 2006 yılında varil başına ortalama 65,1 ABD Doları olan Brent ham petrolünün, 2007 yılında varil başına ortalaması 72,4 ABD Doları olarak gerçekleşti. 2008 yılının ilk altı aylık döneminde ise petrol fiyatları varil başına 109,1 ABD Doları’na yükseldi. 2007 yılı sonunda başlayan ham petrol fiyatlarındaki artış, 2008 yılında da devam ederek, varil başına 140 ABD Doları aşıp, tarihi rekorlar kırdı. Petrol piyasası, özellikle son iki yılda artan petrol fiyatları ile dikkat çekiyor” yorumunu yapıyor.
Dünya petrol fiyatlarındaki değişimlerin rafineri fiyatlarına dolayısı ile pompa fiyatlarına da yansıdığına dikkat çeken Metin’e göre, Türkiye’deki akaryakıt pompa satış fiyatları da benzer şekilde ham petrol ve rafineri çıkış fiyatlarına paralel hareket ediyor. Metin, Ağustos başından itibaren hızla düşüşe geçen petrol fiyatları ile ilgili olarak şu bilgileri aktarıyor: “Brent tipi ham petrol fiyatı, temmuz ortalarında gördüğü keskin bir gerilemeyle, varil başına 147 dolardan 118,96 dolara inerken, brent türü ham petrol de 144 dolar seviyesinden 112,67 ABD dolar seviyesine geriledi.”
Arz ve talep dengesi
Dünya enerji talebindeki artışa paralel olarak, petrol talebinde de önümüzdeki yıllarda belirli bir artışın beklendiğine işaret eden Metin, “Doğal olarak petrol konusunda talep açısından belirleyici ülkeler ABD, Çin ve Hindistan gibi büyük ve hızla büyümekte olan ekonomiye sahip ülkelerdir” diyor. Ham petrolün değer kazanmasıyla, yeni arz kaynaklarının yaratılması çalışmalarına da hız verildiğini ifade eden Metin, bu kaynakların talebi ne derece karşılayacağı ve petrol fiyatlarına etkilerinin nasıl olacağı konusunda kesin verilerin henüz elde edilmediğinin de altını çiziyor.
Diğer yandan, geçen dört yılda yaşanan hızlı ve büyük fiyat değişimlerinin, petrol fiyatlarındaki artışları etkileyen nedenlerin irdelenmesi ve geleceğe yönelik tahmin modellerinin oluşturulmasını zorlaştırdığını da vurgulayan Metin’e göre, fiyatlar arz ve talep dengesi haricinde pek çok nedene bağlı olarak değişim gösteriyor.
Zirve seviyesinden
Sadece ham petrol ithalatı üzerinden düşünülünce, petrol fiyatlarında 1 dolarlık fiyat değişiminin cari açığa etkisinin 180 milyon dolar seviyesinde olduğu belirtiliyor. Bunun yanında, ithalatın petrol fiyatlarına hassas kısmında mineral yağlar ve doğalgaz da bulunuyor ve petrol ithalatı, toplam enerji ithalatının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Bu doğrultuda, petrol fiyatlarının doğalgaz fiyatlarına altı-dokuz ay gecikme ile yansıyacağı varsayıldığında, petrol fiyatlarındaki 1 dolarlık fiyat değişiminin, cari açığı 400 milyon dolar etkileyeceği söyleniyor. Bu çerçevede uzmanlar, 10 dolarlık bir fiyat artışı/azalışının, cari dengeyi GSYH’ye oranla 0,5 puan yukarı/aşağı çektiğini belirtiyorlar.
Petrol fiyatlarının zirve seviyesinden bu yana gerilemesinin yurt içinde de benzin fiyatlarının gerilemesini sağladığını belirten PETDER Genel Sekreteri Dr. Erol Metin ise konu ile ilgili olarak, “Brent tipi petrol fiyatları 5 Mayıs'tan bu yana en düşük seviyesine gerileyerek 112 dolara indi. Petrol fiyatları, 147,27 doları gördüğü 11 Temmuz'dan bu yana yaklaşık 35 dolar değer kaybetti. Ülkemiz yıllık petrol ürünleri tüketiminin ham petrol eşdeğerinin yaklaşık 200 milyon varil olmasından hareketle, varil fiyatındaki her 1 ABD doları artışın ülke ekonomisine yıllık 200 milyon ABD doları olarak yansıyacağı hesaplanabilir. Bu hesaplama, ham petrol fiyatına dayalı olarak fiyatları belirlenmiş doğalgaz alımlarının maliyetleri ve sanayi, ulaştırma vb. alanlarda ortaya çıkacak ikincil maliyetleri içermemektedir” bilgisini aktarıyor.
Activeline Dergisi'nin 102.sayında yayınlanan haberim
Etiketler: Dergilerde yayınlanan haberlerim
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa