18 Temmuz 2011 Pazartesi

Yolunu bulan su...

Su uyur, düşman uyumaz,
Su testisi, su yolunda kırılır,
Su yatağını bulur,
Su küçüğün, söz büyüğün...

Su hakkında söylenen atasözleri uzar gider.

Kısacası su deyip, geçmemek gerek. Malumunuz suyun insanoğlu için önemi büyük. En büyük yaşam kaynağı olmasının yanı sıra enerjiden, endüstriye; tarımdan, ev işlerine kadar birçok alanda hayatımızda büyük yeri var. Öyle ki, geçmişe gider hafızalarımızı yoklarsak, uygarlıkların çoğunun su kaynaklarına yakın yerlerde kurulmasının da rastlantısal olmadığı gerçeğiyle karşılaşırız.

Özellikle son yıllarda adı dillerden düşmeyen küresel ısınma, ileride yaşanması muhtemel kuraklık gerçeği ile yüzleşilmesine sebep oldu. Tam da bu noktada aklıma, yıllar önce okuduğum bir kitap geldi. Kitapta, ileride su kaynaklarının ele geçirilmesi için savaşların çıkacağı yazıyordu. Peki bu savaş nerede çıkar dersiniz? Tabiki suyun bol yerde...Orta Doğu'da...Kısaca bahsetmek gerekirse bölge sadece petrol değil, su kaynakları açısında da zengin. Peki bizde durum ne?

Orta Doğu'da yer alan bir ülke olarak Türkiye, gerek akarsuları gerekse gölleriyle kendi su ihtiyacını karşılayabildiği gibi sınıraşan sularıyla da komşu ülkelere su sağlıyor. Şimdilik durum iyi olsa da geçtiğimiz yıllarda su sıkıntısı çektiğimizi ve insanların “yapmur duasına” çıkmaktan bahsettiği günleri de unutmamak gerekir. Sonuçta her an her şey olabilir.Tedbiri elden bırakmamak gerekir. Zorda kalırsak deniz suyunu arıtır, kullanırız ancak, bunun maliyetini de düşünürsek “zaten şimdi su var” deyip, bunun yatırımına gireceğimizi sanmam.

Hal böyle olunca, birçok ülke de su ile ilgili bakanlık kurmuş durumda. Öyle ki, 2008 İzmir Ticaret Odası verilerine göre, 194 ülkenin 74'ünde su ile ilgili bakanlık mevcut. Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamalar doğrultusunda Türkiye'nin de bu ülkelere dahil olacağını düşünürsek, günümüzde sayının daha da arttığını söyleyebiliriz. Malum,”Su İşleri Bakanlığı”kurulacak. Bakalım icraatları neler olacak? Başbakanımız'ın dediğine göre artık ‘Su akar, Türk bakar’ demeyeceğiz, artık ‘Su akar, Türk yapar’ diyeceğiz. Bu cümleden de anlaşılacağı üzere, deli olmadığımız tescillenmiş oluyor. “Su” yun yolunu bulduğunu ummuduğum ülkemize hayırlı, uğurlu olsun...

Etiketler:

2 Yorum:

saat: 1 Ağustos 2011 12:19 , Anonymous Adsız dedi ki...

su küçüğün söz büyüğün sözü yanlıştır. Dogrusu;
SUS KÜÇÜĞÜN SÖZ BÜYÜĞÜNDÜR.

 
saat: 1 Ağustos 2011 15:23 , Blogger Nesli Ergün dedi ki...

Bilgilendirme için teşekkür ederim. Ancak TDK'ya da bakıldığında da "http://tdkterim.gov.tr/atasoz/?kategori=atalst&kelime=su+k%FC%E7%FC%F0%FCn+s%F6z+b%FCy%FC%F0%FCn&hng=tam" su küçüğün ,söz büyüğün olduğu dikkat çekiyor.


Bilginize,

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa