Biyodizelde 'Yerel Üretim' modeli

Yağ bitkileri tarımının yaygınlaştırılmasında biyodizelin, önemli bir destek unsuru olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, çiftçilerin traktörlerinde biyodizeli yakıt olarak kullanmalarının önünün kapatıldığına dikkat çekiyor.


Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, çevreci bir yakıt olan biyodizelin sağladığı faydalar ile ilgili şu bilgileri aktarıyor:“Tarımsal üretimi teşvik ederek, çiftçinin refahını artıran biyodizel üretiminde kullanılan yağlı tohumların yağlarının alınmasından sonra geriye kalan küspe, hayvancılık için son derece değerlidir. Biyodizel üretiminin doğal çıktısı olan gliserin, gıda ilaç sektöründen patlayıcı yapımına kadar geniş kullanım alanına sahiptir. Motorine belirli oranlarda katılan biyodizel, motorinin egzoz emisyonlarını iyileştirip yağlama yeteneğini arttırır.”

Yağ bitkileri tarımı

Biyodizel üretiminde dünya lideriğini elinde bulunduran Almanya'da, kanola tarımı yaygın olarak yapılıyor. Buradan hareketle biyodizel üretiminde kullanılan en yaygın kaynağın kanola olduğuna dair bir düşünce gelişmiş olsa da, aslında diğer yağ bitkilerinden de standartlara uygun üretim yapılabiliyor. Ülkelerin yağ bitkisi açısından zengin kaynağa sahip oldukları ürünlerde biyodizel üretimine yöneldiklerini vurgulayan Öğüt, Amerika'nın soya, Avusturya'nın atık bitkisel yağ, Malezya'nın Palm ve İspanya'nın zeytinyağı kullanmasını bu duruma örnek olarak gösteriyor.

Tarım Market Dergisi'nin Mart-Nisan 2011 sayısında yayınlanan haberimdir.